11 eylül 2001 saldırıları

kendileri çaldı, kendileri oynadı. ve bu saldırılarda tek bir insan ölmedi. tarihe not düşülsün. sonra ortadoğu kaosa, islamiyet aşağılanmaya, dünyanın her yerinde yaşayan müslümanlarsa ırkçılığa maruz kaldı. unutma, unutturma.

bayram günüdür, ülkenin savaş alanına döndüğü günleri de görürüz umarım.

"ülkemizdeki milli bilinci uyandırmak için gerekirse kendi gökdelenlerimize kendi yolcu uçaklarımızla dalarız" diyen bir toplumda gerçekleşmiştir. ne hikmettir ki bu saldırıların faillerinin hiçbiri ne afgan, ne ıraklı ne de başka kökten dinci diye varsayılan ülke vatandaşıdır. hepsi suudi arabistan vatandaşı ve abd'deki uçuş okullarında ders almıştır. bu saldırılarla ilgili yapılan belgesellerde çok açık vardır. bunların en başını o saldırılarda hiçbir insanın ölmediği ve saldırı sonrası yapılan tüm canlı yayınların sadece ve sadece cnn kaynaklı olmasıdır. yani şöyle diyeyim; başka hiçbir ülke gazetecilerinin görüntü almasına izin verilmemiştir. benim şahsi fikrimse bu saldırıyı abd'nin kendisinin gerçekleştirip afganistan'ın işgaline zemin hazırlamaktır. zira sovyet-afgan savaşında el altından güçlendirdikleri taliban abd'ye laf atmaya başlamıştı. bir de rusya'nın rusya'nın sovyet-afgan savaşında bitap düşüp, afganistan'ın işgaliyle sovyetleri güney yönünden de kontrol etme amacı güdülüyordu. batı kısmı zaten nato ülkeleriyle sağlamlaştırılmıştı. bir de bu saldırılar sonrası doğalgaz ve madenler yönünden zengin afgan toprakları abd denetimine geçti. saddam hüseyin devrildi, ta günümüze kadar uzanıp gelen ortadoğu'daki tüm arap diktatörler devrildi.

1-) bahaneyle tek mermi atmadan iraga girip, iraktan cekilirken geride cok ciddi sayida silah birakmak ve ortadoguyu karistirmak 2-) mescidi aksanin yikilip yerine 3.suleyman tapinaginin tekrar insaa edilmesi (bknz deneme surumu olarak isid'in bazi tarihi yerleri yok etmesi) 3-) kiyameti getirecek 3.dunya savasinin cikmasi ve yahudilerin kurtaci dedikleri mesihin kuduste ortaya cikmasi ve olen yahudilerin dirilmesi (ilk once kuduste gomulu olanlarin dirilmesi) 4-) yeryuzunde sadece yahudiler ve onlarin istedigi kolelerin kalmasi gibi sacma sapan bir inanisin uzerine kurulmus fitnenin ilk mermisi..

amerika'nin afganistan'a girmek için bahane süsü hazırlanmış komplosudur.hersey 10 yıl sonra sağlam delillerle ispat edilmiştir.

bir anlamda abd' nin 15 temmuzudur.

15.döneminde ölenleri saygıyla anıyorum,abd kendi yarattığı terör örgütünün kurbanı da olsa sonuçta ölen "insan" dı orda ki,resimlerine baktım tekrar independent'dan,yazık yani bir vahşet olmuş orada,huzur içinde uyusunlar

amerikan ordusunda görev yapmış emekli bir askerin hazırladığı bir video vardı 11 eylül saldırılarının duzmece olduğuna dair. adam kullanılan uçağın bir u.s. kargo uçağı olduğunu ve askeriyeye ait olduğunu, o gün askeriyeden olaya yakın saatlerden önce bir belirtilen tipte bir kargo uçağının havandığını anlatıyordu. videoyu bulursam editlicem tekrar entry Edit: Bu videoda tam dediğim olmasa da benzer bir şekilde Boing'in açıklamasını ve Fox muhabirinin sözlerini belirtmiş. Ayrıca uçakların özellikle ikinci uçağın çarpma anından yarım saniye önce patlatıldığını vurguluyor. Ce son olarak bir soru bu uçaklar nereden geldi?

kaza süsü verilmiş komplolardan biridir bunlar hep amerikanin oyunlari

Abimiz çok güzel örnek vermiş 11 eylül konusunu Tavsiye

güzel oyundu kardeş helal olsun ortadoğu'nun içine ettiniz ( sansür) i̇slamiyet'i iyice dibe çektiniz. müslümanları terörist ilan ettiniz. güzel oyun bu saldırı neden oscar filan almadı anlamış değilim

abd'nin yapılmasına izin verdiği saldırı. 11 eylül saldırılarında en büyük zaafiyet kuzey amerika hava sahası komutanlığına (norad) aitti. norad; abd ve kanada'nın hava sahalarını korumak için kurduğu ortak hava savunma birimidir. kanada'yı abd ile işbirliğine yönlendiren en önemli etkenlerden biri abd'nin üzerinde çalıştığı dünyanın ilk bilgisayar kontrollü savunma sistemi projesiydi (sage) ve bu proje norad kurulduktan kısa süre sonra tamamlandı (1958). sage projesine aktarılan kaynak atom bombası projesine aktarılandan daha fazlaydı. teknolojinin gelişmesiyle birlikte milyar dolarlar harcanarak sürekli yenilenen ve yeni sistemlerle sürekli tatbikat yapıp gelen tehlikeyi dakikalar içinde savuşturabilen bir askeri gücün kağıttan uçak yapmaktan öteye gidememiş bir ülkeden çıkmış bir avuç pilota karşı en önemli binalarını koruyamaması mümkün müdür?

Şu tweetle hatırlamama sebep oldu.

ilk haberleri televizyonda gördüğümde nedense dünyanın sonu geliyor gibi hissetmiştim. geleneksel medyada o kadar büyük yer verildi ki, bir şeylerin tanıtımını yaptıklarını sonraları anladık. para üzerine kurulu her şeyin insan hayatını hiçe saydığını öğrenmeye başladık. sonra tabii ki tiyatronun psikolojik tarafı sorularla başladı? müslümanlar terörist mi? ortadoğu'ya müdahale mi etmeli? Bu saldırı düzmece mi? bir devlet kendi halkına bunu yapabilir mi? ve ardı arkası kesilmeyen komple teorileri. aşırı bilgi kirliliği ile asıl olan sürekli unutturulur. Mesele ne siyasi ne ideoloji ne de inanç! tek sebep para. dünyanın birçok ülkesinden ve insanlığın büyük çoğunluğu ortalamanın altında bir hayat yaşadığı için zannediyoruz ki bu zenginler daha hangi paranın peşinde doymuyorlar mı? 2001 yılında cebimizdeki 10 milyon tl ile dünyayı mı anlayacaktık? Doyumsuzluğun üzerindeki insanı veya insanları nasıl anlayabiliriz ki? siz sokaktaki kedinin aç kalmasına üşümesine üzülürken para için binlerce insanı kandırıp birbirine kırdıran insanın zihnini nasıl anlayabilirsiniz ki?

haber öncelikle neden bu başlığa geldiğimi söyleyeyim, 11 eylül saldırıları dünya için pek açıdan bir kırılma noktası olmuştur. sadece siyasi, kültürel ya da ekonomik olarak değil, makro-mikro başlık ayırmaksızın bu olay evrensel çapta birçok detaya sirayet etmiştir. örnek: 11 eylül'ün dünya çapında önlem, kontrol ve ihmal kavramlarını tekrardan gündem etmesi, o konularda metodolojik ve teknolojik gelişim sağlaması ve hatta yeni sektörlerin oluşmasını sağlaması gibi bir durumu var. mesela 2001 öncesi dünyadaki hiçbir havaalanında zihniyet olarak günümüzdeki kadar itinalı bir arama yok. çoğunda x-ray cihazı dahi bulunmuyor. çünkü otogar mantığıyla yolcu/yük taşıyıp duruyorlar. ancak ne zaman ki 2001'de ikiz kuleler yok ediliyor, o andan sonra güvenlik konusunda adamlar bayağı bayağı kafa patlatmaya başlıyor. akademik çalışmalar yapıp gerekli sanayi atılımları gerçekleştiriyorlar. mühendis yetiştirip, tedbir konusunda karizmatik etki oluşturup çıtayı yükseltiyorlar. krizi fırsata çeviriyorlar kısacası. canım en çok da bu kısımda sıkılıyor işte. en baştaki paylaştığım habere sinirlenmem bu yüzden. daha iki gün olmadı taksim'de bomba patladı, ortaya çıkan yurdum manzaralarına bak... ulan hadi bir aydınlanma yaşayıp kendimize çeki düzen vermiyoruz da; bari olayın 40'ı çıkana kadar güvenlik konusunda itinalı davransaydık. hay sikeyim sizin gibi vurdumduymaz toplumun olmayan refleksini. kendimi bildim bileli şu ülkede falanca konularda kriz var ama hiçbirini uzun vadede fırsata çevirelim diyenimiz yok. birikiyor krizler. hepsi kümülatif. peki derman? yok. neden? çünkü halkın götü ağır, kafası da basmıyor. amına kodumunun çıkmaz sokağı ya. ne bok yemeye burada doğdum anlamıyorum çoğu zaman.

- (#4481378) :)